Monday, January 29, 2018

Tarihin sonundan liberalizmin sonuna

Bu yıl Davos’ta herkes dünya ekonomisinin ne kadar iyi bir performans sergilemekte olduğunu vurguluyor; yine herkes geleceğe ilişkin ciddi, hatta yaşamsal kaygılar dile getiriyormuş.
(...)


Dün, Fukuyama, tarihin sonundan, liberalizmin (aslında kapitalizmin) totalitarizm üzerindeki nihai zaferinden, olaysız, yeknesak bir gelecekten söz ediyordu. Şimdi liberalizmin sonunu, “büyük savaş” olasılıklarını, totaliter liderlerin marifetlerini konuşuyoruz! Nereden nereye geldik!

Yazının tamamını okumak için tıklayınız

Thursday, January 25, 2018

Trajik ve yanlış bir sadakat

CHP’nin savaşa verdiği destek, trajik ve yanlış bir sadakatin ürünüdür. Bu yanlış sadakat, özgün bir parti olarak CHP’yi yok oluşa doğru sürüklüyor.

Deliliğin tanımı... 
Siyasal İslamın partisi AKP, “bir pasif devrim” süreci içinde devleti ve toplumu dönüştürürken yalnızca liberal entelijansiyanın desteğinden yararlanmadı. Ana muhalefet partisi CHP’nin, kritik dönemeçlerde benimsediği taktikler “pasif devrim” sürecinin ilerlemesini kolaylaştırdı.
Anımsayalım: Sarıgül, Ekmeleddin, dokunulmazlıkların kalkması...

Yazının devamını okumak için tıklayınız

Monday, January 22, 2018

Davos 2018: Görevimiz tehlike!


Dünya Ekonomik Forumu’nun, bu yılki Davos toplantısı için yayımladığı Global Risks 2018, raporu, sistem çapında bir çöküş olasılığına açık bir resim sunuyor.

Geçen yıldan bu yana 
Rapor, risklerin doğasında, geçen yıla göre kimi değişiklikler saptıyor. Geçen yıl rapor, “halkların, ekonomik siyasi düzene karşı yükselen tepkileri” (popülizm), “piyasa kapitalizminde kökten reformların”... “ülkelerin içinde ve arasında dayanışmayı güçlendirmenin gerekliliği” ile ilgiliydi. 
Bu yılki rapora göre...

(...)

Thursday, January 18, 2018

Bir beka sorunu



Ortadoğu’da, jeopolitiğin iki büyük tektonik tabakasının birbirine sürtünmesi hızlanıyor. AKP’de temsil edilen siyasal İslamın iktidarı, bu sürtüşmenin Suriye’de yarattığı çatlağın içine atlamaya hazırlanıyor. Ülkeyi çok büyük tehlikelere doğru sürükleyecek savaş hazırlıklarının arkasında uğursuz bir ittifak var. Bu ittifakın bir tarafında modernite karşıtı liberal entelijansiyanın desteğiyle iktidar konumuna yükselmiş siyasal İslam var. Diğer tarafında modernitenin karanlık yüzü, şoven milliyetçilik...

Dün siyasal İslam, liberalleri demokratikleştirme kavalıyla peşine takmıştı; bugün Kürt düşmanlığı, bölünme paranoyası patolojik düzeye ulaşan şoven milliyetçiliği anti-emperyalizm kavalıyla peşinden sürüklüyor. İroni şurada ki, demokratikleştirme fantezisi totaliter bir rejime, şoven milliyetçiliğin fantezisi, vaat ettiğinin aksine, ülkeyi parçalanma noktasına doğru sürüklüyor.

İki vektör
(1) ABD hegemonyasının gerilemesiyle Batı blokunun...

Monday, January 15, 2018

‘Daha ne bekliyoruz!’

Tunus’ta 1984 ekmek isyanlarının 34.; Arap isyanlarını başlatan 2011 “devrimin” 7. yılında, Feş Nesttannev, (isyan etmek için... “Daha ne bekliyoruz!”) sloganıyla yeni bir kitlesel protesto dalgası yükseldi.

Ekonomik manzara 
L’Economist Maghrebin’de yayımlanan bir yoruma göre, “Özgürlükler alanındaelde edilenleri, ekonomik alandaki başarılar izleyemedi. Tam aksine bugün ekonomi 2011’den daha kötü bir durumda”

(...)

Thursday, January 11, 2018

‘Büyük durgunluk’ bitiyor mu?

“Tarih en belirsiz dönemdir, çünkü her gün yeniden yazılır.”
Yılın ilk haftasında gelen ekonomik yorumlar bu deyimi anımsatıyor. Bu yorumlarda ekonomik büyüme verilerine, borsa indekslerine bakanlar, “uzun durgunluğun” kimilerine göre 2010’da, kimilerine göre de 2016’da bitmiş olduğunu açıklıyorlar: “yakın tarihin en uzun ekonomik toparlanma dönemi momentum kazanıyor”muş.

Ya kredi olmasaydı Bu “olumlu” verilerin başında, borsa indekslerindeki, Dow Jones’u 25.000 düzeyine kadar iten canlılık geliyor. Ancak, genelde aşırı iyimserliğiyle bilinen The Economist, ABD mali piyasalarındaki yıllık ortalama kâr haddinin yüzde
32.4 çıkmasına bakarak kaygılanıyor. Bu orana, bir kez 1929 Eylül’ünde (çöküşten bir ay önce), bir de 1990’ların sonunda internet şirketlerinin hisselerindeki balon patlamadan az önce ulaşıldığına dikkat çekiyor.

(...)

Monday, January 08, 2018

Türkiye’de siyaset

Siyaset bir süredir türlü fantezilerle yürüyor. Bu fanteziler, muhalefetin, kendi iktidarsızlığının sıkıntılarına katlanmasını, bu arada rejimin de işini kolaylaştırıyor. “Seçimleri biz kazanacağız” iddiası bunlardan belki de en çarpıcı olanıdır. Sanırım üç örnek daha düşünülebilir. 

(...)

Yazının devamını okumak için tıklayınız

Thursday, January 04, 2018

İran’ı düşünürken



Geçen hafta İran’da patlak veren eylemler, enerjilerinin aldıkları dinamikler açısından 2009 eylemlerinden önemli farklılıklar sergiliyor. İran’da bu son olaylarda yaşanmakta olanların ayrıntılarını tam olarak bilemiyoruz. Ancak emperyalizm filan demeye başlamadan önce, olup bitenleri, yeni veriler geldikçe anlamlandırmaya yardımcı olacak bir çerçeve kurmayı deneyebiliriz.

(...)

Yazının devamını okumak için tıklayınız

Monday, January 01, 2018

1938-2018

“Ahlaksızların kötülükleri, erdemlilerin zayıflıklarıyla beslendi. Onlar, günü gününe yaşadılar. Ve bir seçimden ötekine... Yakında iyi niyetli toplantıların zayıf sloganları da artık yankılanmayacak, verdikleri oylar artık sayılmayacak. Felaket gelişmeye devam ediyor”. 

Churchill bunları, 1938’de, II. Dünya Savaşı başlarken, Hitler’e ilişkin olarak söylemiş. Bu uyarılar, 2018’e başlarken Türkiye için de söylenebilir.

(...)

Yazının devamını okumak için tıklayınız