Friday, November 04, 2016

HDP Eş Başkanları Demirtaş,Yüksekdağ'la birlikte 12 vekil gözaltında alınması üzerine bir anımsatma

Nisan 2013 tarihli "İki [G]erçek" başlıklı yazımdan bir not...


"Kürt Sorunu bir çözüm sürecine girilmiştir: “Görüşmelerin” başlamış, “silahların” susmuş gibi görünmesi umut vericidir. Ancak bu gerçekliğin, bir istikrar, bütünsellik görüntüsü kazanmakta zorlanıyor olması, “bastırılması” zor bir Gerçeğin varlığına işaret ediyor.

-->
Bu Gerçek iki farklı “yerden” kendini göstermeye/dayatmaya başladı. Bir tarafta, geçmişte bu “sürece” destek verme eğiliminde olan bir kesim “Türk kimliğini”, “üniter devlet” kavramını vurgulamaya başlıyor (Ortaylı, Alatlı, İnalcık gibi isimlerin imzaladıkları açıklama. Taha Akyol’un kaygıları...). Diğer tarafta, İsmail Beşikçi’nin dile getirdiği kaygılara ek olarak, Bejan Matur’un Spiegel’de yayımlanan yazısı büyük tepki çekiyor.
Bir taraf sorunu, post-modern bir yaklaşımla bireysel ve kültürel boyutuna indirgiyor (“yalnızca  bedenler/birey ve dil/kültür vardır”). Tam bu söylem egemen olur gibi görünürken Beşikçi ve Matur  hatırlatıyorlar: “ama coğrafya da vardır”.
Bu yaklaşımların ikisi de, “ulusal sorunun”, özünde, toprak (kaynak), mülkiyet, sınıf iktidarı sorunu olduğu Gerçeği’nin dışavurumudur. “Kürt sorunu”, toprak, su, enerji ve bölgesel güç/iktidar dağılımları açısından çok önemli bir coğrafyada, bu kaynakların edinim, kullanım, bölüşüm süreçleri üzerinde yaşanıyor. Bu Gerçek, kapitalizmin özellikle kriz dönemi koşullarında, ulusal sorunun istikrar kazanabilecek bir “çözümünün” olmadığını söylüyor.
Ama, çözmeye ısrarla çalışmaktan başka bir seçenek de yok. Beckett’in “Adlandırılamayan” başlıklı yapıtının sonundaki gibi: “...devam etmelisin, devam edemem, devam edeceğim”. Devam etmenin yolu sanırım, mülkiyet,  bölüşüm ve sınıf iktidarı sorununu da çözmeye çalışmaktan geçiyor."


No comments: