Tuesday, September 15, 2015

Kriz ama herkes için değil

Büyük ve acil bir göçmensığınmacı krizi Avrupa’nın üzerine çöktü, iç çelişkilerini daha da ağırlaştırdı. Bu saptama genel olarak doğru, ama herkes için değil. Bu farklılaşmayı görebilmek için, Yunanistan krizi sırasında, kurtarma paketlerine, Yunan halkının sıkıntılarına hiç acımadan direnen Alman Maliye Bakanı Shauble’nin “Kısa dönemde, göçmenlerin getireceği mali yük kaldırılabilir. Uzun dönemdeyse kamu maliyesi ve emekli maaşları fonları açısından büyük kazanımlar bekliyoruz” sözleri üzerinde düşünmeye başlamak yeter... 

Önce tarihsel zemin...
Almanya’nın göçmenlere, sığınmacılara “kucak açması”, Nazi geçmişi, daha sonra Kosova savaşında gelenlere direnci düşününce ilk anda şaşırtıcı gibi görünebilir. Ancak tarihe dikkatle bakınca, Financial Times’da Guntram Wolf’un işaret ettiği gibi Almanya’nın oluşumunda, 17. yüzyılda Fransa’dan kaçarak Brandenburg’a sığınan, diğer bölgelere yayılarak sonunda nüfusun yüzde birine ulaşan Protestan Hugonot göçmenlerin, sanat, teknoloji, bilim alanındaki katkılarının büyük rol oynadığı görülebilir.
Almanya’nın II. Dünya Savaşı’ndan sonra kalkınmasında, 1960’larda çoğu Türkiye’den giden göçmenlerin rolü tartışılmaz. Sonra, İkinci Dünya Savaşı’nın hemen ardından, bulundukları ülkeleri terk ederek dönen 12 milyon Almanı, birleşmenin eklediği yeni işgücünü ve vasıflı uzmanları da düşünmek gerekir. Özetle, 2012 yılında dünyada ABD’den sonra ikinci büyük göç ve sığınmacı dalgasının adresi olan Almanya, aslında bir göçmenler ülkesi. 

Yazının tamamını okaumak için tıklayınız 

No comments: