Tuesday, September 29, 2015

CHP üzerine notlar

CHP değinmekten çok hoşlandığım bir konu değil, ama bu kez dayanamadım (Pazartesi yazımın devamı olarak da okuyabilirsiniz). 
 
Kılıçdaroğlu’nun, “Din görevlilerinin sandıkların başında olması, seçim güvenliği için aslında çok önemli. Yani seçim güvenliğinin bir anlamda garantisi çünkü din adamları yalan söylemezler. Din adamları sahtekârlık yapmazlar. Din adamları herkese eşit davranırlar. Çünkü onlar kutsal bir dinin, bir inancın, bir anlamda söylemini, inancını dile getiren kişiler demektir” sözleri sağlam bir “düşünceye” değil, tam anlamıyla kanaatlere, üstelik yanlış kanaatlere dayanan talihsiz saptamalardır. 
 
Birincisi bu saptamalar, AKP yükselirken mütedeyyin kitlenin AKP’ye yönelmesine yardım eden, “bunlar dindar, öyleyse dürüsttür” yanılsamasını yeniden üretiyor. CHP lideri, AKP’nin kurduğu kültürel alan hâkimiyetini sorgulamak bir yana, adeta o alana dahil olmaya çalışıyor.
CHP’nin, Sarıgül, Ekmeleddin beylerle giriştiği deneyimler sırasında hep anımsatmaya çalışmıştık. Bir sosyal demokrat, halkçı, hatta merkez partisi, iktidardaki bir muhafazakâr partinin oy tabanını, onlar partilerine, liderlerine yönelik bir güven krizine düşerek yeni seçenekler aramaya başlamadan, onların düşünce dünyasına yakınlaşarak kazanamaz. Aksine her adımda kendi doğal tabanında kuşku yaratır. 

Yazının devamını okumak için tıklayınız 

No comments: