Monday, February 23, 2015

Savaş Davulları Değişim Rüzgârları

Haber görseli
Rusya ile NATO aynı hat üzerinde birbirine doğru hızlanan iki trene benziyor. Geçen hafta Pentagon, Musul’u IŞİD’den geri almak için bahar aylarında başlayacak bir harekâtın planlandığını açıkladı.
Savaş davullarının sesi yükselmeye devam ederken ABD dış politikasında, yine kritik bir değişiklik seziliyor. Bu tür değişiklikler, ABD’nin özellikle önem verdiği bölgelerdeki ülkelerde sarsıcı etkiler yaratıyor.

Siyaseti kutuplaşmaya, siyasi rejimi totaliter özellikler kazanmaya devam eden AKP Türkiyesi de bu savaş davullarının sesinin yankılandığı, değişim rüzgârlarının estiği coğrafyanın merkezinde. 

NATO savaşa mı hazırlanıyor?
Geçen hafta, NATO Kara Kuvvetleri Komutanlığı’nın İzmir’deki merkezinde, NATO Kara Kuvvetleri Komutanı General John Nicholson gözetiminde bir eğitim toplantısı düzenlenmiş
(...)

Yazının tamamını okumak için "tık"layınız 




Monday, February 16, 2015

Almanya Hakkında Konuşmalıyız

Avrupa’daki son ekonomik, siyasi gelişmelerin içinde Almanya’nın şekillenmeye başlayan tutumu bana, “We need to talk about Kevin” (Kevin hakkında konuşmalıyız) filmini anımsatıyor.

İki kriz ve Almanya
Bir çarşamba yazımda, Avrupa’nın ekonomik (mali) ve jeopolitik (Ukrayna) krizlerinin Yunanistan üzerinde kesiştiğini yazmıştım. Bu krizlere bakınca ikisinde de, hem ortaya çıkış dinamikleri hem de gelişmeleri açısından Almanya’nın çok kritik bir işleve sahip olduğunu görüyoruz.


(...)

Yazının devamını okumk için tıklayınız 

Monday, February 09, 2015

‘Gök Kubbenin Altında...’



Mao Zedong, bir keresinde, “Gök kubbenin altında kaos var, koşullar mükemmel”demişti. Bugünlerde de gök kubbenin altında, kimi yerde kaos, kimi yerde belirsizlik var ama Mao’nun iyimserliğine pek rastlanmıyor, belki de bu kaosa bir düzen getirebilecek yeni bir öznenin yokluğundan... 

“Dünyanın varsayılan düzeninde” bir şeyin bittiğine ilişkin bir sezgi yaygınlaşıyor. Ancak “Biten şey nedir?”, “Bir yenisi başlayacak mı?”, “Bu yeni neye benzeyecek?”gibi sorulara cevap vermek henüz olanaklı değil.

Kimi gözlemler ve büyük resim... 
Belki düşünmeye, az çok gözlemleyebildiğimiz şeylerden, örneğin şunlardan başlayabiliriz: 

(...)

Yazının devamını okumak için tıklayınız

Monday, February 02, 2015

SYRİZA’nın Işığında Avrupa

Yunanistan’da SYRİZA’nın hükümeti kurduktan sonra seçimlerde verdiği sözleri yerine getirmek için almaya başladığı önlemler, bunlara mali piyasalardan, Avrupa Birliği bürokrasisinden, Almanya yönetiminden gelen tepkiler Avrupa Birliği projesinin gerçek yüzünü aydınlattı: Avrupa Birliği iddia edildiği gibi bir uygarlık projesi değildir! Avrupa Birliği, uluslararası finans-kapitalin, Almanya hegemonyası altında şekillenen antidemokratik, emperyalist projesidir. Bu nedenle, AB projesi, finans-kapitalin kriz dinamiklerini, Almanya hegemonyasının siyasi, jeopolitik sorunlarını bir sismograf gibi yansıtmaktadır. 

Politis (Fransız) dergisinin baş yazısının vurguladığı gibi, “SYRİZA’nın zaferi yalnızca Yunanistan’a değil Avrupa’ya ilişkin bir olgudur. Şimdi tutarlı bir söylemi ve toplumsal tabanı olan bir siyasi güç ortaya çıkmıştır”.
 
Demokrasi mi dediniz?

Yazının devamını okumak için "tık"layınız