Monday, July 28, 2014

Emperyalizm mi Dediniz?




Ukrayna iç savaşı sürerken bir yolcu uçağının düşürülmesi, karşılıklı suçlamalara yol açtı, tansiyon daha da yükseldi. Geçen hafta bu suçlamaları okurken rastladığım kimi ifadeler bana emperyalizm kavramının, büyük güçler arası ilişkilere vurgu yapan ilk klasik tanımını anımsattı; anımsayınca da Ukrayna’da yaşananların, küresel boyutunu daha iyi kavramaya başladım. 

‘Evcilleştirmek’, ‘Ehlileştirmek’, ‘Sıkıştırmak’, ‘Açmak’

(...)

Yazının devamını okumak için "tık"layınız 

Monday, July 21, 2014

Bu Gidiş Nereye?




Açıklanması zor garip olaylar giderek sıklaşmaya başladı. Adeta, yüz yıl sonra yine dünyanın “dibi çıkıyor”. İnsan “bu gidiş nereye?” diye düşünmeden edemiyor. 

Ortadoğu’dan başlayalım
Ortadoğu’da kaos geçen hafta konuştuğumuz yönde, yeni gariplikler sergileyerek yayılıyor. 
(...)

Ukrayna ile devam edelim
Geçen hafta bir Malezya yolcu uçağı, Ukrayna’da iç savaşın sürmekte oluğu bölgenin hava sahasından geçerken, karadan atılan bir füzeyle vuruldu, uçaktaki yolcuların, görevlilerin hepsi öldü.


(...)

BRICS Bankası
Batı’nın, Ortadoğu ve Afrika’da, Doğu Avrupa’da her fırsatta ABD projelerine karşı çıkan Putin yönetimini baskı altına alma çabalarıyla uyumlu bir gelişme olan bu son “gariplik” yaşanırken dünya ekonomisi yeni bir mali kurum “kazandı”.  


(...)

Yazının tamamını okumak için "tık"layınız 

Monday, July 14, 2014

Ortadoğu’da Kaos ve Garip İşler




Sünni Şii çatışması sertleşiyor. Irak parçalanıyor. Suriye’de rejim, kendine güvenlikli bir bölge kurarak bölünmeye zemin hazırlıyor. Kürtler kendi devletlerini kuruyor. Cihatçı hareket, geniş topraklar, kritik enerji kaynakları üzerinde, İslam Devleti adıyla bir halifelik ilan ediyor, bölgedeki ülkelerin sınırlarını tanımadığını açıklıyor. Lübnan’da Hizbullah, gittikçe güçlenen bir Sünni, cihatçı hareketle karşı karşıya kalıyor.

Tam bu sırada Gazze’de Hamas’la İsrail arasında, yaklaşık iki yıldır süregelen göreli çatışmasızlık durumu bozuldu. İsrail uçakları Gazze’yi bombalıyor. Cumartesi sabahı medya, Gazze’de ölü sayısının, önemli bir kısmı kadınlar ve çocuklar olmak üzere, 114’e ulaştığını yazıyordu. Buna karşılık Hamas ve Gazze’deki diğer gruplar İsrail’e erişimi 130 km’ye kadar uzanabilen füzelerle saldırıyorlar. Henüz bir can kaybı yok, ama füzelerin nükleer santralın bulunduğu kente ulaşmaya başlaması, İsrail halkı arasında yayılmakta olan paniği derinleştiriyor. Ancak, ne İsrail ne de Hamas açısından çatışmaların yeniden alevlenmesinin nedenini, zamanlamasını anlamak kolay. Burada İsrail-Filistin sorununu aşan bir gariplik var.

Yazının devamını okumak için "tık"layınız 

Monday, July 07, 2014

İslam Dünyasında Büyük Paradoks




Dünyada yaklaşık 1.2 milyar Müslüman var. Geçen hafta yayımlanan bir uluslararası eğilimler raporu, Müslümanların büyük çoğunluğunun, kökten dincilikten (“aşırı” akım ve yorumlardan) yana olmadığını gösteriyor. 

Diğer taraftan Afrika’dan Ortadoğu’ya, El Kaide türevi cihatçı örgütlerin siyah bayraklarının giderek daha yoğun biçimde dalgalandığını, bu “örgütlerin”saldırılarında, ölenlerin, kaçırılıp tutsak alınanların sayısının artmakta olduğunu görüyoruz. Son dönemde, üç İsrailli genç kimliği belirsiz kişilerce kaçırıldı, sonra cesetleri bulundu. Bir Filistinli genç kaçırıldı, onun da cesedi bulundu. IŞİD adlı örgüt, etkinliklerini Suriye’den Irak’a kaydırdı, Musul’u aldı ve ramazan başlarken, örgütün lideri kendini halife ilan etti; IŞİD’in adı, tüm dünyayı potansiyel toprağı kabul eden bir İslam Devleti (İD) olarak değişti. ABD ve İngiltere’de havaalanlarında yine güvenlik alarmı verildi; medyada terörist saldırı olasılığı paranoya hızla artmaya başladı. 

Tüm bunlar olurken kökten dinciliğe karşı olduğunu iddia eden büyük Müslüman çoğunluğun, bu “çoğunluğun” entelektüellerinin bu kökten dinci akımların yarattığı ve çoğu zaman yaşamlarını altüst eden kaos, terör, yıkım karşısında öfkelendiğine, dehşete düştüğüne ilişkin kayda değer bir belirti yok. Paradoks işte burada! 
Bu büyük çoğunluk, kederli gözlerle, bu şiddetin kurbanlarına bakarak “Ama bu İslam değil ki. Bunlar Müslümanları temsil edemez ki. Bunlar Müslümanlığa zarar veriyor” diye söylenerek savunmaya geçmeye çalışıyor. Diğer taraftan, ne zaman, İslam dininin dışından birinin, Müslümanlığa saygısızlık ettiği, Müslümanlığı kötü tanıttığı iddia edilse bunlar kolaylıkla sokaklara dökülerek siyah bayraklı militanlarla birlikte kitlesel protesto gösterileri sahneleyebiliyor.

Yazının devamını okumak için "tık"layınız